24 Eylül 2012 Pazartesi

BİR GALATASARAY LİSESİ ÖĞRENCİSİNİN BLOGUNDAN


“Merhaba Sibel, Sana bu mektubu yazmamın nedeni bugün çok sevinçli olmam. Sınav sonuçları açıklandı. Bil bakalım nereyi kazandım? Hani hep diyordum ya, Galatasaray Lisesi’ni kazanabilsem diye. Hayallerim gerçek oldu. Artık ben de Galatasaraylıyım. Yaşasııın? Haberi alınca halimi görmeliydin. Havalara uçtum. Birkaç dakika kendime gelemedim. Anlayacağın bulutların üzerindeyim.”  
Bu satırlar, bir senaryo çalışmasından… 16 yaşındaki bir kız çocuğu Galatasaray Lisesi’ni kazanır. Öyküye buradan başlayacaktım. Lise’de arkadaşları olacaktı. Bir öğrencinin üzerinden eğitim sistemimizin sorunların dile getirmeye karar vermiştim. Vazgeçtim.
Önce Galatasaray Lisesi’ni araştırmam gerekti. Bir sürü bilgiye rastladım. Hangisi doğru, hangisi yanlış… Bilgileri bir süzgeçten geçirip yeniden yorumlamak gerekiyor. Yıllardır duyarız: Galatasaray Lisesi’nin çok başarılı bir lise olduğunu söylerler. Liseden değil, sanki bir üniversiteden söz ederler. Benim gençliğimde yalnızca Galatasaray Lisesi vardı. Şimdi Üniversitesi de kuruldu. İlköğretim, orta öğretim ve üniversitesi de olan büyük bir eğitim kurumuna dönüştü.  
Kendi kendime şöyle dedim: Galatasaray Lisesi’ni tanımadan senaryo yazamazsın. Diğer okulları da bilmek gerekiyor. Bunun üzerine okumaya başladım. Önce Galatasaray Lisesi’nden başladım. Türkiye’nin önemli liselerinden biri Galatasaray Lisesi’dir deniyor. Hakkında bu güne kadar çok şey yazıldı, söylendi.
Kimi Fransız Okulu diyor, kimi Mason yetiştiriyor diyor, kimi de bu görüşlere karşı çıkıyor. Galatasaray Lisesi bir Osmanlı Kurumu… Daha doğrusu bir Osmanlı mirası… Bu güne kadar her dinden, milletten öğrenci yetiştirdi. Yüzlerce yılın deneyimi ile kendine özgü bir kültür geliştirdi.
Cumhuriyetten sonra ne oldu? Önceki adı Galatasaray Sultanisi, daha sonra Galatasaray Lisesi oluyor. Osmanlı eğitim sisteminde halkın eğitimine önem verilmiyor. Eğitim yalnızca seçkinler için. Cumhuriyeti kuranlar, eğitimi seçkinlerin tekelinden çıkarıyor. Eğitimi, toplumun bütün kesimlerine eşit bir şekilde götürmeye karar veriyorlar.
Galatasaray Lisesi’nde okuyanların hemen hepsi Osmanlı’nın seçkinleriydi. Bu seçkinler kim? Türkler, Yahudiler, Ermeniler… Kısaca,  Osmanlı topraklarında yaşayan her milletten insan… Ortak özelikleri saraya yakın olmaları; paşa olmaları, bey olmaları… Padişahlık gibi paşalık da babadan oğula geçiyor. İyi paşa olmak isteyenler eğitime önem veriyor. Cahil paşalar yok mu? Var. Nasıl bu gün üniversite bitirdiği halde cahil olan var, o zaman da var. Adam Galatasaray Lisesi’ni, eski adıyla Galata Sultanisi’ni bitirmiş ama adam olamamış, kendi çıkarı uğruna emperyalistlerle işbirliği yapıyor. Vatanını satıyor. Bu günde ortalık bu insanlardan geçilmiyor.
İnternette Galatasaray Lisesi Mezunları adıla bir liste dolaşıyor. Listede, onlarca ünlü isim var. Kimi sanatçı, kimi devlet adamı, kimi bilim insanı… Bu listeye bakarak bütün Galatasaray Lisesi mezunları çok başarılı denebilir mi? Hayır.
Galatasaray Sultanisi benim doğumumdan (1968 doğumluyum.) yüz yıl önce açılmış.  Daha öncesinden söz etmiyorum. Gitmek istersek 1480’li yıllara kadar gidebiliriz. Sultani’ye her yıl kaç öğrenci kayıt edilmiştir bilemiyoruz? Geçmişe ait kayıtların çıkan bir yangında kaybolduğu dile getiriliyor. Kim bilir o kayıtlarda kimler vardı…
Mezun sayısının çok yüksek olduğu kesin. Bunca insanın arasından, bunca sene 1000 isim, daha fazlasını söyleyelim 2000 isim çıkmış olsun. Adını bilelim bilmeyelim, bu insanlar hayatta başarılı olmuş kişiler. Başarısız olanlar ne kadardır kim bilir? Başarısız olanların sayısına bakarak, Galatasaray Lisesi’ni başarısız saymak doğru olmaz.
Okul sayısının az olduğu yıllarda bile Galata Saray Lisesi’nin iyi bir lise olduğu biliniyor. Artık her yerde lise var. Galatasaray Sultanisi kendiyle yarışan bir liseydi. Yine kendisiyle yarışıyor. Kendisiyle yarışırken bir de bakıyorsunuz bütün okulları geçmiş. Koştuğu kulvarda yine yalnız. Hemen yanında, yakınında belki bir iki lise daha duruyor.
Bu başarı nasıl oluşuyor? Senaryo çalışmamı bu konuya odaklayacaktım. Bir lisenin başarısı neyle ölçülür? Öğrenciler mi çok zeki, öğretmenler mi çok başarılı? Daha önemli soru şu? Başarı nedir? Atam bombasını bulmak başarı mıdır? Çok zeki öğrencileri bir sınıfta topladık. Onları alanlarında çok başarı bilim adamları yaptık. Bilim adamlarımız Amerika’ya gitti, en çok insanı, en kolay şekilde öldürmenin yollarını araştırdılar. Yeni silahlar ürettiler. Bu yeni silahlarla Amerika dünyayı dize getirdi. Sürekli Amerika demeyelim. Bu kez dünyayı biz dize getirmiş olalım.
Evet, bir senaryo yazılmalı. Senaryonun konusu şu lise, bu lise olmamalı. İncelenmesi gereken konu, insan nasıl başarılı olur değil, insan nasıl insan olur olmalı.

6 yorum:

  1. Ben Galatasaray Lisesi'ne girmek istiyorum. Bilfen Çamlıca'da okuyorum.2014-2015 öğretim yılının ilk TEOG 'unda bir türkçe, bir fizik. bir inkılap tarihi derslerinden yanlıs yaptım kısacası üç yanlış yaptım ikinci sınav tam yaparsam Galatasaray Lisesi'ne girme şansım olur mu acaba?

    YanıtlaSil
  2. Ben bu sene (2019) LGSye girdim ve 2 boş 1 yanlışım var. Umarım taban puanları çok artmaz da hayalimdeki gibi Galatasaraylı olabilirim 😊

    YanıtlaSil